Teknik anlamada yapılan gelişmeler, sunulan birçok imkan sonucunda artık insanlar yapmak istediklerini basit bir şekilde yapmaya başladı. Öncelden günlerini, belki de aylarını alan işlemler artık, teknik birikim ve hazır uygulamalarla daha basite indirgendi. İki tık, üç beş modellemeyle güzel görünüme sahip şeyler yapılabilmekte.
Önceleri bedeni faktörlerin gerektiği durumlar artık, teknik ya da teknolojik gelişmeler
sonucunda az indi. Fiyatlaması yüksek olan olaylar, kolaylaştırılan unsurlarla artık düşük
fiyatlara yapılır oldu. Bu işte yol göstericilerin de en önemli unsur olduklarını unutmamak
gerekir tabi.
Blogger dünyasında olduğumuz içinde örneğimizi buradan verebiliriz. Ücretsiz uygulamaların gelmesiyle esasen insanlar kendilerini daha da geliştirme imkanı buldu. Maddi ve manevi anlamada rahatlığa ve kolaylığa erişti. Hazır kodlarla yaptığı ve çoğu kendi tasarımı olan siteler/bloglar, belki önceden yaptırsa milyarları bulacakken şimdi internet kotasından gider duruma dönüştü.
Bu dünyaya çoğumuz deneyimsiz olarak giriyoruz. İncelemelerimizin ve araştırmalarımızın bir sonucu olarak açıyoruz hesaplarımızı. Ama bir blogcunun blogu açmaya karar vermeden önce ve açtıktan sonra yapması gerekler vardır. Peki bunlar nelerdir?
1. Blog Konusu Ve Teması
Genelde blog dünyasına herkes belli bir konu ve tema etrafında girer. Çoğu kategori olarak
farklıdır ama girdikleri ve girme amaçları “kişisel blog” kategorisidir. Konu belirlemek esasen
zor bir iştir. Blog hayatın boyunca her ne kadar farklı konulara değinsen de yazdığın yazıların çoğunluğun o girerken belirlediğin konun kapısına çıkmalıdır. Ya da benimsediğin temaya desek daha doğru olur. Örnek olarak matematikte bir sorunun farklı çözümleri olabilir ama sonuç her zaman aynı olur. Seninde yazdığın konular ne olursa olsun verdiğin cevap hep aynı olur. Temanın oluşumu da budur. Yazdığın yazılar zamanla zaten belirli bir üslup oluşturacaktır.
2. Ne Anlattığını ve Anlatabileceğini Bilmelisin ?
Aslında sıralanacak her madde baştakine çıkacaktır. Bir bloggerın en önemli sorumluluğudur
bu. Kişisel bile olsa, okuyucusuna bir şeyler verebilmelidir. Sonuçta okuyan kişi zamanın ayırıyordur. Burada, blog açan kişinin açmadan önce ve açtıktan sonra, kendi kendine empati kurmalıdır. ( Yazma eylemi için yazı öneriler…) Blogu açtığımız andan itibaren belli
sorumlulukları da üstlenmiş oluyoruz. Biz bir üreticiyiz ve tüketicilere tüketebilecekleri şeyler vermek zorundayız. O yüzden empati eylemini sürekli yapmalıyız. (Empati, hayatımızın diğer aşamaları içinde geçerli bir eylemdir.)
3. Konu Seçimi
Her zaman yazabileceğimizi yazmak en önemlisidir. Bir yerde bir yazı görüp bende yazsam
demek çok abes bir durum aslında. Herkes ne yazabileceğinin farkındadır. Bilgin dışındaki
konuları ancak “laf olsun torba dolsun” mantığıyla yazarsın.
4. Kullanacağın/Kullanılan Dil
Blog dünyasına girdiğimizden beri belirli sorumluluklar üstlendiğimizi söyledim. Bunlardan
en önemlisi de “dil” dir. Yazacağın her yazı ve kullanacağınız her kelime insanlara bir şeyler
katacaktır. Bunu yapılan yorumlardan da anlayabilirsin. Dil bir sorumluluktur, bir görevdir. Bu yüzden dili iyi kullanmalı insanlara belirli bir konu hakkında fikirler verirken, dilimize de katkı yaptığımızı unutmamalıyız.
5- Anlatım Tarzı
Anlatım tarzı, üslupla örtüşen bir unsurdur. Her insanın kendine göre bir anlatım tarzı vardır. Bu onu farklı kılan unsurlardandır. Eğer kişi deneyimli değilse, anlatım tarzı zamanla oturur. Önemli olan okumak, yorum yapmak ve düşünmektir.
Bir takım başlıklar sıraladım. Daha da eklenebilir, fakat blog dünyasına adım atarken ya da
adım attığımızda bilinmesi gereken en önemli şey sahip olduğumuz sorumluluklardır. Biz
burada deneyim kazanama amacında olabiliriz. “Ben kendimizi geliştirecem” diyebilirsiniz;
fakat ne dersek diyelim yaptığımız işten ötürü bir üreticiyiz. “Ben lafımı ortaya atıyorum,
beğenen alır, beğenmeyen almaz” demek bu yüzden çok saçmadır. Eğer öyle bir amacın
varsa zaten blog açmaya gerek yoktur, git bir defter al günlük tut ya da aç word programını yaz. Biz ne olursak olalım burada bir üreticiyiz ve tüketicilerin memnuniyetini sağlamak zorundayız. Kalite zamanla oluşan bir şeydir ve sabırla olan bir şeydir. Burada yapmamız gereken blog açmaya karar verirken ve blog açtığımızda, kaliteye giden yolda sabır, yarar ve memnuniyeti sağlamaktır.
Yazar Hakkında: Blog dünyasında 2 yılını dolduran acemi bir blogcu. Ruhsuz Atmaca'nın, tek ve temel amacı insanlığa bir şey katabilir miyim?, katabilirsem nasıl olmadır?, bu soruları kendine sorarken bir anda kendisini blog dünyasında bulur.Ruhsuz Atmaca blogunun kapağında yer alan ve ismini verdiği "Atmaca" insanlara benzer duygulara sahip bir canlıdır. Yırtıcılığı nedeniyle isminin önüne "Ruhsuz" takısı gelmiştir. Blogun sloganı ise: "Yazdıklarım ve Yazacaklarım Atmacanın Bakışlarında Gizli..." oluşturur.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder